Şikayetlerin Ele Alınmasında 7 Temel Prensip

Şikayetlerin ele alınmasında temel ilkeler aşağıda verilmiştir:

1. Şikayet prosedürü adil bir şekilde gösterilmelidir. Denetim otoritesinin tutumu çok önemlidir. İşyerinin hiçbir şekilde geçmediği sürece temyiz hakkını kabul etmesi gerekir. Sendikalı bir şirkette, denetim otoriteleri çalışanların sendika yetkilileri tarafından temsil edilme haklarını da istemeleri gerektiğini kabul etmelidir.

Resim Nezaket: easiconsult.com/knowledge/wp-content/uploads/2013/11/Small1.jpg

2. Bir şikayet prosedürünün hükümleri açık ve net olmalıdır. Hiçbir şikâyet prosedürü, ne yapılması gerektiğini, ne zaman ve kimin tarafından yapılacağına sürekli olarak bağlı kaldığı kesin hükümler olmadıkça tatmin edici bir şekilde çalışamaz. Her çalışan (i) şikayetlerin kime verileceğini ve (ii) hangi şekilde yazılı veya sözlü olacağını bilmelidir.

3. Şikayet prosedürü basit olmalıdır. Resmi eğitimi çok az olan çalışanlar tarafından bile kolayca anlaşılabilmesi için yeterince basit olması gerekir.

4. Derhal ve hızlı bir şekilde çalışması gerekir. İstemi eylem sadece şikayetin bakış açısından değil, aynı zamanda yönetim açısından da arzu edilebilir. Gecikme, hayal kırıklığına neden olduğu ve öfkenin artması nedeniyle şikayetlerin hızla ele alınması gerekir.

Geciken adaletin reddedildiği adalet olduğu ve bunun endüstriyel dünyada da aynı şekilde geçerli olduğu söylenebilir. Ancak, herhangi bir 'gereksiz gecikme başka bir şikayet oluşturuyor. Şikayetlerin çözümü “mümkün olan en kısa sürede ve mümkün olan en düşük seviyede” idealdir.

5. Şikayet prosedüründe denetim otoritesi, çalışanlarına karşı güven kazanmalarını sağlayacak bir tutum geliştirmelidir.

Güven kazanmak için, denetim otoritesi mağdur çalışanlara karşı doğru davranışı göstermelidir. Çalışanın sorunlarına içten bir ilgi göstermeli ve yardım etmeye istekli olmalıdır. Denetim otoritesi esas olarak çalışanların yönetim temsilcisi olmasına rağmen, aynı zamanda çalışanların yönetimin de bir temsilcisidir.

6. Şikayetlerin ele alınmasında denetim otoritelerinin kendilerine güvenmeleri, sorumluluklarının tam olarak farkında olmaları ve bunları yerine getirmeye hazır olmaları gerekir.

Kendine güven duymayan bir yönetici yakında çalışanlarının bunun farkında olduğunu ve kendisine karşı temkinli olma eğiliminde olduğunu bulur. Çalışanların çoğu hiçbir zaman şikâyetleri ile bu tür denetçilere gitmemektedir; Sonuç olarak yürütmenin prestijine zarar verilir.

7. Kararın toplam etkileri dikkate alınmalıdır. Şikayetlerin ele alınmasında, düşünceler yalnızca bir kararın kısa vadeli etkilerine değil, aynı zamanda uzun vadeli etkilerine de verilmelidir.

Günümüze ulaşan bir kararın derhal bir etkisi vardır ve ayrıca çalışanlar ile yönetim arasındaki gelecekteki ilişkiyi etkilemesi de muhtemeldir. Sonuç olarak, şikayetler, yalnızca bireysel ya da acil etkileri açısından değil, şirket üzerindeki toplam etkileri bakımından da ele alınmalıdır.

İcra şikayetleriyle uğraşırken, yöneticinin çalışanların güvenini kazanmasının uzun zaman aldığını, ancak aptalca bir kararla veya tek bir şikâyetle başa çıkmakla bir gecede kaybedilebileceğini hatırlaması gerekir. Her şikayetin önemli olduğu düşünülmelidir, ancak görünüşte önemsiz. Ebedi ihtiyat, yalnızca özgürlüğün değil, aynı zamanda iyi endüstriyel ilişkilerin de bedelidir.

Son olarak, emek ve yönetim, pazarlık ve müzakere sürecinde zorluklarını çözmelidir. Aslında bu her zaman olmaz. Bu nedenle, hakemlerin şikayetlerin çözülmesine yardımcı olması için üçüncü şahsın hizmetlerine sunulması gerekmektedir.