İşletmelerde İnovasyon ve Değişimin Etkisi

İşletmelerde İnovasyon ve Değişimin Etkisi!

Değişim ve yenilik kavramlarını daha yakından göz önüne alarak, bu iki terimi birbirinden ayırmak faydalı olacaktır. Değişim, statükonun herhangi bir şekilde değiştirilmesini ifade ederken, inovasyon daha uzmanlaşmış bir değişim türüdür. Yenilik, bir süreç, ürün veya hizmeti başlatmak veya geliştirmek için uygulanan yeni bir fikirdir. Tüm yenilikler değişime işaret eder, ancak değişikliklerin tümü yenilik değildir, çünkü değişiklikler yeni fikirler içermeyebilir veya önemli gelişmelere yol açabilir.

Resim Nezaket: idaeon.com/wp-content/uploads/2010/09/CogniFit-Brain-World-Change.jpg

Bir iyileştirme sağlama fikri, ilgili kişiler tarafından yeni olarak algılandığı sürece, genellikle bir yenilik olarak kabul edilir. Ancak kuruluşların, yasadışı kopyalamaya, kopya hakkı yasalarını ihlal etmemelerine veya başkaları tarafından sahip olunan patentleri ihlal etmemelerine dikkat etmek için fikirleri uyarlarken dikkatli olmaları gerekir.

Kuruluşlardaki yenilikler, radikal yeni buluşlardan (lazer teknolojisi, Internet, fiber optikler ve benzerleri gibi) küçük artımlı gelişmelere (bilgisayar yazıcısında geliştirilmiş kaliteli şerit gibi) kadar değişebilir. Hem radikal hem de artımlı iyileştirmeler avantajlı olabilir. Japon şirketleri, “sürekli iyileştirme” (veya Japonca dilinde Kaizen) olarak adlandırılan bir dizi küçük, artımlı iyileştirme yoluyla ürün ve hizmetleri geliştirme yetenekleriyle tanınırlar.

Yenilik, hatırı sayılır miktarda belirsizlik içerir, çünkü ilerleme ve başarılı sonuçların tahmin edilmesi zor olabilir. Ayrıca, süreç bilgi yoğun olma eğilimindedir; bu, inovasyonun gelişmesine yakın olanların, gelişim aşamalarında durumla ilgili bilgilerin çoğuna sahip olabileceği anlamına gelir. Bu, çalışanların cirolarının yüksek olmasına neden olabilir.

Diğer bir özellik ise, inovasyon sürecinin çoğu zaman tartışmalıdır çünkü belirli bir inovasyon projesine tahsis edilen kaynaklar, muhtemelen alternatif eylem kursları için ayrılabilir.

Son olarak, inovasyon süreci sıklıkla örgütsel sınırları aşar; çünkü geliştirme ve uygulama sıklıkla birden fazla birim içerdiğinden, inovasyon için çaba karmaşıklığını arttırmaktadır. Bu nedenle, yöneticilere yalnızca değişimin ana yönlerini anlama konusunda değil, aynı zamanda inovasyon sürecinin özel ihtiyaçları için plan yapma ihtiyacı da vardır.

Yeniliğin Teşviki:

İnovasyon ve değişim süreçleri benzerdir. İnovasyon, daha zor olma eğiliminde olan özel bir değişim türüdür, çünkü geleneksel değişimlerin ötesine geçer ve önemli yeni fikirleri dahil etmeye dayanır. Değişiklikler planlı değişim veya reaktif değişim olabilir. Planlanan değişim, gelecekteki zorlukları, tehditleri ve fırsatları öngören değişim için dikkatlice düşünülmüş bir süreci temel alan eylemleri içeren değişimdir.

Reaktif değişim, algılanan sorunlara, tehditlere veya fırsatlara cevaben harekete geçtiğinde meydana gelen değişimdir.

Yöneticiler reaktif modda çalıştıklarında, ciddi hatalar yapma olasılıkları daha yüksektir, çünkü plan yapmadan sürekli değişiklikler yapıyorlar. Bu nedenle, yöneticilerin reaktif değişikliklerden ziyade planlı veya proaktif değişikliklere ve yeniliğe katılmaları istenmektedir.