Locke'un Doğa Durumuna Bakışı

Locke'un Doğa Durumuna Bakışı!

Locke, hükümetin olmadığı bir doğa devleti durumu hayal ediyor. Devletin olmadığı bir toplumda yaşıyorlarsa, insanların neler icat edeceği üzerine bir siyasi zorunluluk teorisi oluşturmaya çalışıyor.

Locke, siyasal öncesi fakat sosyal öncesi olmayan ve insanın doğa yasalarına ve başka hiçbir şeye uymadığı orijinal bir durumu hayal etmeye çalışır. Locke'a göre doğa hukuku, Tanrı'nın sağladığı bir yasadır ve insan aklının rasyonel fakülteleriyle anlaşılır.

İnsanların doğa yasalarına tabi olduğu doğa durumu, bireylerin kendi isteklerine göre hareket etmeleri ve sahip oldukları malları ve uygun gördükleri şekilde elden çıkarmaları için mükemmel bir özgürlük durumudur. Başka bir deyişle, bir birey, böyle bir durumda başka bir kimsenin iradesine güvenmez.

Doğa hali, bireylerin doğal haklara sahip olduğu mükemmel bir özgürlük durumudur. Bu bir savaş hali değil ve dolayısıyla Locke için kusursuz bir eşitlik ve mutluluk haliydi. Eğer öyleyse, o zaman bireylerin neden bu tam özgürlük durumunu bırakıp siyasi bir toplum ve bunun sonuçlarını çıkarmaları gerektiği düşünülmelidir.

Locke, insan yaşamının koşulunun doğada olduğu, ancak dezavantajsız olmadığı söylenmesinin nedenlerini açıklar. Hobbes'tan farklı olarak Locke, doğa durumunun bir savaş hali olduğunu ve insanların mutlak bir hükümet biçimine gönderme anlamına gelse de kaçmaya çaba gösterme korkusuyla olduğunu söylemiyor.

Locke'un doğa durumunun dezavantajları belirli 'rahatsızlıklardan' başka bir şey değildir. Locke gelince, mülkiyet merkezi tema; kaçınılmaz olarak ihtilafların, özellikle mülk dağıtımındaki eşitsizliklerin artmasıyla ortaya çıkacağını söylüyor. Dahası, doğada böyle anlaşmazlıkları gidermek için tanımlanmış ve güvenilir mekanizmalar yoktur.

Bireylerin haklarının, belirli rahatsızlıklardan dolayı doğada her zaman korunmadığı düşünülmektedir. Örneğin, tüm bireyler başkalarının haklarına tam olarak saygı göstermez. Doğa kanununu uygulamak her bireye bırakıldığında, bir şey hakkında farklı yorumlar yapan çok fazla yargıç resme girer. Bu, hukukun anlamı ile ilgili çeşitli yorumların çatışmasına neden olacaktır.

Tabiat durumundaki bir başka rahatsızlık da uzaylılardan gelen saldırılara kapsam sağlayan uygun organizasyonun bulunmamasıdır. Ayrıca, kendi nedenleriyle hakimleri olan hakimler, haklarından haksız yere uyanık olacak ve haklarını ihlal edenleri aşırı derecede cezalandırma eğiliminde olacaklardır. Bu rahatsızlıkların bilincinde olan bireyler, birbirlerinin haklarını savunmak amacıyla bir topluluğa katılmayı kabul ederler. Kısacası, sosyal bir sözleşme olacaktı.